Bankalardan yüklü miktarda döviz çekip satanlar kim?


Döviz kurlarındaki dalgalanmaların piyasa olumsuz etki yaptığına dikkat çeken MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan, “Elinde birikimi olan insanlar bunu ticarete yatırmak ya da işletme kurup üretimde kullanmak istemiyor. Risk görüyor. Paramı kaybedebilirim endişesi var. Bu paraları ekonomiye kazandırmalıyız. Bankalarda, yastık altında kalmamalı. Dolar birden artıyor. Bu nasıl olur? Birileri dövizi yüklü miktarda çekerse döviz kıtlığı olur ve hücum eder. Piyasaya bol miktarda sürersen düşer. Bu para hareketlerini kimler yapıyor? Bunu devlet 1-2 tuşla anında bilir. Lütfen bunu tespit edin. Kim böyle bankalardan yüklü miktarda döviz çekip satıyor. Bunları bilip üzerlerine gidin. Spekülatif hareketler bunlar. Birileri zengin olurken birileri sıkıntı yaşıyor” dedi.

 

Tarih : 27 Ağustos 2020 Perşembe 11:11

Adem GÜNEŞ

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Kanal 33 TV’de Fatih Alkar’ın hazırlayıp sunduğu Gündemin Nabzı programının canlı yayın konuğu oldu. Programda konuşan Kızıltan, “Ticaret ve Sanayi Odası olunca ilimizdeki her şeyle ilgilenmeliyiz. En önemlisi istihdam sağlayan, üreten, katma değer sağlayan tüm işletmelerimizi küçük büyük demeden motive etmemiz gerekiyor. En küçükten büyüğe herkes kendi oranında çalışıp ekonomiye katkı sunuyor. Bu firmaları motive etmek yanında gündeme de getirmeliyiz. Misyonlarımızdan birisi de Mersin’in var olan değerlerini halkın gözü önüne çıkarıp tanıtmak, şehri bilgilendirmek ki bu değerleri ne kadar çok insanımız bilirse bu şehir o kadar daha çok moral bulacak. Bizim çabamız bundan” ifadelerini kullandı.

“CEBİMDE MASKEMLE DOLAŞIYORUM”

Mersin’de son zamanlarda artan korona virüs vakalarına da değinen MTSO Başkanı Kızıltan, “Son günlerde vaka sayısı o kadar çok arttı ki cebimde her zaman maskemle dolaşıyorum. Tüm insanlarımızdan rica ediyorum maskesiz sakın ola dolaşmasınlar. 3 kural var: Temas, el hijyeni ve maske. Bunlara uyunca büyük oranda kendimizi korumuş oluruz. Ben de sürekli hareket halindeyim ve insanlarla temas halindeyim. Bu nedenle çok dikkat ediyorum.  Dijital dönüşümün değerini, yararını pandemi sürecinde gördük. Velev ki bu teknoloji bu kadar gelişmesiydi bu dönemde ne yapardık? Dışarı çıkamıyorsun, iş yerinle irtibatın yok. Biz ne yaptık evde açtık bilgisayarları işyerindeki ekranlara bağlandık. Yazışmalarımızı yaptık, siparişlerimizi geçtik, toplantılarımızı yaptık. Bakanlarla toplantılar yaptık. Odalar Birliği ile toplandık. Bu anlamda teknoparkın önemi çok büyük. Orada çalışan firmalar bizler için çok önemli. Teknopark’ta dünya çapında yazılım yapan firmalarımız, güvenlik duvarı yapan firmalarımız var. Virüs programları yapanlar var. Muhasebe, iş takibi yapan firmalar var. Bir firmamız var onunla protokol imzalayacağız. Tüm müşterilerimize bir yıl süreyle ücretsiz ön muhasebe yazılım hizmeti vereceğiz. Dijital dünyaya eğiliyoruz ama buna insan yetiştirmeliyiz. Artık bazı komplekslerden kurtulup evrensel değerlere göre insanlar yetiştirmeliyiz. Dijital altyapıyı kuracak, yönetecek, yönlendirecek insanlar yetiştirmeliyiz. Dijital teknolojiyi de kullanan insanlar. Yeni sektörler, iş alanları yaratıyor, hizmet sektörü gelişiyor bu nedenle dijitalleşmenin işsizliğe neden olacağını düşünmüyorum.  Siyasi kavga yapacağımıza ekonomik kavga yapalım. Ekonomiyi daha iyi nasıl yönetiriz bulalım. Üretmezsek tükeniriz sözünü tarım alanında söylemiştik ama her alanda geçerli. Fikir üretmezsek de tükeniriz, sanayi üretimi olmazsa da sorun yaşarız” diye konuştu.

“ÜLKE EKONOMİSİ MAALESEF RAYINA OTURMAMIŞ”

“Türkiye geçmişten bugüne Cumhuriyetin ilk yıllarında rayına oturmuş iyi bir sistem kurulmuş ama sonra gelen sistemler ne yazık ki ülke ekonomisini bir türlü rayına oturtamamış. Biz insanlarımızın hayale kapılmalarına neden olmayalım. İyi eğitim şart. Kendi fikirleri olsun, özgüvenlerini geliştirelim, iyi yetiştirelim. Afaki konularla kendisini avutan insanlar yetiştirmeyelim.  Elinde birikimi olan insanlar bunu ticarete yatırmak ya da işletme kurup üretimde kullanmak istemiyor. Risk görüyor. Paramı kaybedebilirim endişesi var” ifadelerini kullanan Kızıltan, “Paramı döviz ya da altına bağlarım diyor. Ben de hep diyorum ki biz öyle bir yatırım ortamı hazırlamalıyız ki, insanları bir araya getirip 5-10 kişilik güçlü sermayeli, güçlü yapılı şirketleri özendirelim. Bu paraları ekonomiye kazandırmalıyız. Bankalarda, yastık altında kalmamalı.  Dolar birden artıyor. Bu nasıl olur? Birileri dövizi yüklü miktarda çekerse döviz kıtlığı olur ve hücum eder. Piyasaya bol miktarda sürersen düşer. Bu para hareketlerini kimler yapıyor? Bunu devlet 1-2 tuşla anında bilir. Lütfen bunu tespit edin. Kim böyle bankalardan yüklü miktarda döviz çekip satıyor. Bunları bilip üzerlerine gidin. Spekülatif hareketler bunlar. Birileri zengin olurken birileri sıkıntı yaşıyor.  Mersin ilindeki Oda ve Borsa Başkanları TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu katılımıyla bir toplantı yaptık. Ödeme güçlüğü orada da gündeme geldi. Eylül-Ekim’de ödemeler başlıyor. Herkesin talebi artık genel, rahatlatıcı bir önlem alınması yönünde. Kamu borçlarının silinmesi olabilir, yapılandırılması olabilir. Borçların uzun vadeli ötelenmesi olabilir çünkü pandeminin ne zaman duracağı, normale dönüleceği bilinmiyor. Normale dönüldüğünde fatura ağır olmamalı” şeklinde konuştu.

“MERSİN’İN ŞANSI TEK BİR KİMLİĞİNİN OLMAMASI”

Mersin’in şansı tek bir kimliğinin olmaması olduğunu kaydeden Kızıltan, “Bir tarafta güçlü tarım var bir tarafta lojistik var, sanayi var. Biri olmazsa birisi çalışıyor ve çarklar dönüyor. Tabi turizm açısından bu söylemek zor.  Çukurova Bölgesi, Mersin-Adana-Hatay. Hinterlandı da katarsak Karaman, Konya, Urfa, Maraş, Adıyaman, Diyarbakır korkunç bir havza. Düşünebiliyor musunuz tarım, sanayi, lojistik, teknoloji, ticaret her şey bu havzaya sığar. Öyle bir planlama yapmalıyız ki tüm sektörleri burada dünya çapında sektörler haline getirelim.  İstanbullu sanayici artık isyanda yatırım için yer bulamıyoruz, yatırım maliyetleri çok yüksek diyor. Ben de Mersin’e davet ediyorum. Burada her şey var. Marmara’dan bir eksik yok. Sadece Mersin’de 4 üniversitemiz var. Adana’da, Hatay’da var. Burada nitelikli eleman bulmak zor değil. Tek eksik havaalanı. O da yapılırsa buraya kalifiye eleman getirmek çok kolay. Çünkü İstanbul’daki sosyal hayatın aynısını burada yaşayabilir.  Her şey İstanbul değil. Ülkenin enerjisini sadece İstanbul’a akıtmayalım. Türkiye’yi planlayalım.  Ben Adanalı arkadaşlarla da görüşüyorum. Çukurova için gelin bir Stratejik Bölgesel Kalkınma Planı hazırlayalım.  Mersin’i yönetenler de bizim gibi düşünüyor ama koordineli, birlikte çalışma sorununu hala çözemedik. Ortaklı yapılara geçip güçlü şirketler kurmalıyız.  İSO ilk 500 listesine göre 7 tane Mersin merkezli firmamızı ziyaret ettik. Güçlü şirketlerle dünya ile başa çıkabiliriz. Bir handikabımız da iyi eğitim aldırdığımız gençleri Mersin’de tutamıyoruz.  Havaalanı belli bir aşamaya gelmiş mutlaka bitecek. İkinci önemli yatırım Çeşmeli-Taşucu otoyolu. O yolun mutlaka biran önce bitirilmesi gerekiyor. O konuda da Lütfi bey ile görüştük. İhalesi çok kısa sürede yapılacağını öğrendik” dedi.

“ŞEHİR İÇİNDE ALTERNATİF YERLER OLUŞTURMALI”

“Şehir içinde alternatif yerler oluşturmalı, etrafını cazip hale getirmeliyiz. Çamlıbel’i balıkçı barınağını canlandırmaya yönelik atılan her adımı değerli buluyoruz. Oralar öyle hale gelmeli ki Mersin’e gelen bir kişi şehrin merkezine gitmek istesin” diyen Kızıltan, “Mersin Turizm Vakfı bizden önce kurulma aşamasına gelmiş ama yasal olarak Belediyelerin vakıflara girmesi mümkün değilmiş. Bu nedenle durdu. Antalya kanundan önce bu yapılanmayı yapmış. Daha önce kurulmuş bir vakıf var acaba o vakfın tüzüğünü değiştirip böyle bir hale çevirebilir miyiz diye düşüncemiz var. Belediyeler olmadan böyle bir vakfın yürümesi zor. Sivil Toplum Örgütlerinin yapılanmasına yönelik çalışıyoruz. MEP var biliyorsunuz dönem başkanları çok başarılı çalışmalar yaptı. Biz de göreve geldiğimizde kucak açtık. Odada toplanmalarını sağladık.  Bir de Odamızın zemin katında tadilat yapıyoruz. Önemli işler yapacak bir merkez kuruyoruz. KOBİ Danışma Merkezi, Yatırım Ofisi yer alacak. Gelen yatırımcılara yol gösterip işlerini hızlandıracak bir merkez. Aynı zamanda aklında yeni fikirler olan, tasarımda yenilik düşüncesi olan girişimcilerin çalışabileceği bir tasarım merkezi planlıyoruz. Bu da açılınca Atatürk Caddesi’ne hareket getirecek” ifadelerini kullandı.

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!








 
  Akdeniz Gazetesi




 
  FLAŞ HABER
 

  BASIN İLAN KURUMU İLANLAR

 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün


  SOSYAL MEDYA
 
 

 


  

 
 
ANASAYFA BİK İLANLAR İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
akdenizgazetesi.net © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA